Son zamanlarda haber bültenlerinde sıkça duyduğumuz “düzensiz göçmenler” sözü neyi anlatır?
İlki: Genelde kaçmak için ülkesini terk ederken yasal olmayan yollarla sınırı geçenler için;
İkincisi: Kaçtıkları ülke sınırlarını yine yasal olmayan yollarla aşarak veya yasal yollardan gelip izin süresi içinde hedefindeki ülkeye gitmeyenler için;
Üçüncüsü: Süresi içinde bulundukları ülkeden hedef ülkelere, mesela Avrupa’ya gitmeye erken teşebbüs eden veya geri iade kararına uymayan kaçaklar. Bulundukları ülkelerin yasalarına uymayanlar, mesela çalışma izni olmadan faaliyet gösteren kaçaklar.
Daha önce “Göç Yazılarımızda” sık sık sözünü ettiğimiz 2013 yılında kabul edilen 6458 Saylı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunumuzun 4. Maddesi doğrudan düzensiz göçmenlerle ilgilidir. Zira bu maddeye göre “hiç kimse insanlık dışı, onur kırıcı ceza ve muameleye tabi tutulamaz” ve devamında “mensubiyeti ve siyasi fikirlerinden dolayı hayatının veya hürriyetinin tehdit altında bulunacağı bir yere gönderilemez” denilmektedir. Kimse münafıklık yapmasın çünkü Kanun böyle! İçişleri bakanlığımız yasa değişmedikçe bu yüzden suçlanmamalı siyasi malzeme yapılmamalıdır.. Düzensiz göçmenlerle mücadele artık dünyanın sorunu haline gelmiştir ve AİHM (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) içtihatları da yasamızı desteklemektedir.
İnsan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü gibi üç temel kriter/ölçüt dayanağı olan Yasamız; uygulamalarında düzensiz göçmenlerin temel haklarının koruma altına alınmasının, dünyaya örnek olarak sunulduğunu ve “otomatik durdurucu” etki ve kavramının yenilik olarak getirildiği iddiaları artık iyice dillendirilmiştir. Mesela;
İstanbul’da konuyla ilgili bir konferans düzenlenmiş ve Konferansta AİHM (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) yargıçları yanında Azerbaycan, Romanya ve Moldova ülkeleri temsilcileri ile AYM (Anayasa Mahkemesi) Başkanımız, Yargıtay ve Sayıştay Başkanlarımız da bulunmuşlardır.
İçişleri Bakanımız Konferans konuşmasında: Deniz kazası yolu ile hayatını kaybedenler olmuştur ancak koordinasyonumuzla “15 binden fazla düzensiz göçmenin hayatı kurtarılmıştır” şeklinde beyanında bulunmuştur. Beş dilde tüm zamanlı hizmet veren acil yardım ve ihbar hattı YİMER 157 telefonuna gelen 20 milyon çağrı, talep ve ihbarlar; anında titizlikle değerlendirilirken, kolluk kuvvetlerimizin müdahalesi ile nice canlar kurtarılmaktadır, açıklamasını yapmıştır.
Şüphesiz düzensiz göçmenlerle mücadelede medeniyet değerleri, insan hakları ve hukuk temelinden ayrılmadan 142 bin düzensiz göçmen tespit edilerek söz konusu Yasa gereği kurulan 270 mobil göç merkezimize, sınır dışı veya geri iade edilmek üzere, karar, sevki ve kaydedilmesi kolay iş değildir. Çünkü tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmeler ve kendi iç hukukumuza göre denetim, iş ve işlemler yapma zorunluluğu vardır.
Ocak-Ağustos 2024 döneminde resmen açıklanan istatistik verilerine göre 126.766 düzensiz göçmen yakalanmıştır. Bu suretle Ülkemizde yakalanan düzensiz göçmen sayısı toplamda 2.667.379 rakamını bulmuştur.
Göçmen tabirini sık kullanıyor fakat mülteci yahut iltica eden, sığınan sözünden nedense kaçınıyoruz! İyi bilinsin ki mülteci evinden, yerinden, yurdundan zorla çıkarılanlar için kullanılır. Hâlbuki göçmen sözünde yer değiştirmeye sanki istek, gönül ve rıza vardır. Lakin maceraperestler dışında kimse boş yere evinden, yerinden, yurdundan ayrılmak istemez.
Burada asıl vurgulamak istediğimiz düzensiz göçmenleri, daha ziyade zavallı mültecileri dolandıran, paralarını alan, umut tacirliği yapan, istismar eden, aldatan ve onların canlarını tehlikeye atan asıl suçlular olarak görmemiz gereken ve GÖÇMEN KAÇAKÇISI denilenlerin bu güne kadar yakalanma sayısı ise 72.896’dır. Çaresiz mültecilerin ruh halinin zaten aldatılmaya müsait olduğunu düşünürsek asıl bu göçmen kaçakçılarının mutlaka caydırıcı cezalandırılması gerekir.