Bir kadını mutlu etmek ne kadar kolaydır aslında...
Nedense çok karmaşık ve zor sanılır hep.
Oysa onun incecik yolları vardır sana açılan, yüreğine varabilesin diye...
Sen yürümeyi bil yeter...
Günün zor geçebilir, her şey yolunda gitmeyebilir, hayat şartları seni yorabilir.
Bil ki o da seninle yaşıyor, seninle hissediyor bütün bunları.
Sen yaslanacak omuz olduysan eğer,
Başını koyacak bir diz bulacaksın inan...
Ne güzeldir sabah önüne konulan demli bir çay, ne güzeldir askıdan aldığın ütülü pantolon, bembeyaz gömlek...
Kokusunu üzerinde taşırsın bütün gün evinin, yoldaş olur sana o sıcaklık.
Sen yeter ki o nazik kalbi ısıtmayı bil...
Her yola çıktığında döneceğin bir yer olması, seni bekleyen birinin varlığı, hatta duyduğun özlem ne kadar değerli değil mi?
Sana açılan kollara atılmak, başını göğsüne yaslamak ne eşsiz bir duygu...
İyi ki var dersin şükredersin ya;
Senin, sana emanet edilene verdiğin değerdendir bu...
Hayat bu zorlar bazen, çıkamazsın içinden sorunların. Kaçmak istersin, kurtulmak istersin, uzaklara gitmek, her şeyi bırakmak istersin ama yapma...
Zamanı gelince, herkes gittiğinde bile yanında sonuna kadar kalanın o olduğunu anlayacaksın.
Bırak konuşsun dursun, "çenesi düşük" deme
Anlamıyorsun sanmıştır, dinlemiyorsun sanmıştır
Anlamaya çalış, dinlemeye çalış,
Gün gelecek kimse duymadığında bile seni o anlayacak, sesini o duyacak göreceksin..
Kadın bu, nerede yaşarsa yaşasın etrafı güzel olsun, ailesi mutlu olsun ister. Diker, örer, boyar, yıkar, üretir, eli her işe yatkındır.
Öyle bakma, bekleme, sen de tutuver elinden,
Birlikte güzelleşin işte..
Çünkü o tuttuğun el gün gelip tek tutunacağın el olacak...
Bir kadını mutlu etmek ne kolaydır aslında
Ansızın öpülen bir yanak, beklemediği anda verilen bir çiçek,
Sevgi dolu bir mesaj, başbaşa seyrettiğin bir film, birlikte söylediğin bir şarkı...
Sevildiğini bilsin yeter...
Sen ona bir kalp ver o sana bir dünya versin,
Sen ona bir çatı kur o sana bir yuva versin,
Sen ona bir gül ver o sana bir gül bahçesi versin
Unutma kadın kimsenin bahçesinde gül, dalında bülbül değildir.
Çünkü bahçe de odur, dal da odur içinde şakıyan bülbül de odur
Sen yeter ki su olmayı bil...